× Anasayfa Çalışma Alanları Makaleler İletişim




0553 223 83 90 info@avahmetakyuz.com

Kanser İlacının SGK Tarafından Karşılanmasına İlişkin Emsal Karar - İzmir 2025

Kanser İlacının SGK Tarafından Karşılanmasına İlişkin Emsal Karar - İzmir 2025


İzmir'de kanser ilacının SGK tarafından karşılanmasına ilişkin idari başvurumuzun SGK tarafından reddedilmesi sebebiyle; işbu idari işlemin iptali ve ilacın SGK tarafından karşılanması talebiyle 2025 yılında açmış olduğumuz davaya ilişkin emsal nitelikteki kabul kararını aşağıda sunuyoruz. İşbu mahkeme kararından sonra SGK istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf Mahkemesi de (üst derece mahkemesi) haklılığımızı kabul edip KESİN olarak davamınızı kabul etmiş; müvekkilimizin ilacı tedavi süresi boyunca SGK tarafından karşılanmıştır. Aşağıda ilgili kararlar sunuludur. (Kişisel veri niteliğindeki bilgiler silinmiştir)

 

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

 

T.C.
İZMİR
2. İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO        : 2025/
KARAR NO    : 2025/

 

DAVACI                      : 
VEKİLİ                       : AV. AHMET AKYÜZ
                                      -UETS[16637-36874-03297]

DAVALI                      : SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
VEKİLİ                       : AV. 

DAVANIN ÖZETİ    : Yemek borusu kanseri tanısı bulunan ve 4/c emeklisi olan davacı tarafından, tedavisinde kullanılan Nivolumab etken maddeli "Opdivo " isimli ilacın ücretinin kesintisiz olarak davalı idarece karşılanması istemiyle yapılan başvurusunun reddine ilişkin 24/01/2025 tarih ve E.               sayılı Kemeraltı Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi işleminin; davacının hastalığı nedeniyle bu ilacı kullanmak zorunda olduğu, ilaç bedelinin çok pahalı olduğu, ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

SAVUNMA ÖZETİ   : Kurumca bedeli ödenecek ilaçların listesinin Kurum yetkilileri ile birlikte Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Cumhurbaşlanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı temsilcilerinin bulunduğu komisyonlarda Kurumun ilaç politikalarına yönelik kararları konusunda uzman hekim görüşleri de alınarak belirlendiği ve yayımlandığı, davaya konu ilacın ödenecek ilaçlar listesinde yer almadığından tesis edilen işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi savunulmaktadır. 

TÜRK  MİLLETİ  ADINA

Karar veren İzmir 2. İdare Mahkemesi'nce dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Dava,  Yemek borusu kanseri tanısı bulunan ve 4/c emeklisi olan davacı tarafından, tedavisinde kullanılan Nivolumab etken maddeli "Opdivo " isimli ilacın ücretinin kesintisiz olarak davalı idarece karşılanması istemiyle yapılan başvurusunun reddine ilişkin 24/01/2025 tarih ve E.            sayılı Kemeraltı Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nca kabul edilen ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin de tarafı olduğu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 3.maddesinde, "Yaşamak, hürrüyet ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır." hükmüne, 22.maddesinde, "Her şahsın, cemiyetin bir şahsı olmak itibariyle, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır." hükmüne, 25.maddesinin 1.fıkrasında ise, "Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere, sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkanlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır." hükmüne yer verilmiştir.
Bakanlar Kurulu'nun 10.07.2003 tarih ve 2003/5923 sayılı Kararnamesi ile yürürlüğe giren Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme'nin 9. fıkrasında, bu Sözleşme'ye Taraf Devletlerin, herkese sosyal sigorta da dahil olmak üzere sosyal güvenlik hakkını tanıdığı belirtilmiş; 12.maddesinin 1.fıkrasında, "Bu Sözleşme'ye Taraf Devletler, herkesin, ulaşılabilecek en yüksek fiziksel ve zihinsel sağlık standardına sahip olma hakkını kabul ederler." hükmüne yer verilmiş, 2. fıkrasında da, sözleşmeye taraf devletlerin bu hakkın tam olarak kullanılmasını sağlamak için alacakları tedbirler sayılmış; (c) bendinde, salgın; yöresel, mesleki ve diğer hastalıkların önlenmesi, tedavisi ve kontrolü; (d) bendinde ise de, hastalık durumunda herkese tıbbi hizmet ve tıbbi bakım sağlayacak koşulların yaratılması amacıyla taraf devletlerin gerekli olan tedbirleri alacakları hükme bağlanmıştır.
1451 sayılı Kanun ile kabul edilen ve 01.04.1974 tarih ve 7-7964 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe giren Sosyal Güvenliğin Asgari Normları Hakkında Sözleşme'nin 7.maddesinde, "Sözleşmenin bu bölümünü tatbik eden her Üye, korunan kimselere sağlık durumları gerektirdiği zaman, bu bölümün aşağıdaki maddelerine uygun olarak, koruyucu mahiyette veya tedavi şeklinde sağlık yardımları yapılmasını teminat altına alır." hükmüne yer verilmiş; aynı bölümde yer alan 10. maddesinde, yardımların en az neler olduğu sayma suretiyle belirtilmiş; bunlar arasında; hastalık halinde; evde yapılacak muayeneler dahil, pratisyen hekimler tarafından yapılacak muayene ve tedaviler; mütehassıs hekimler tarafından hastanelerde yatarak veya ayakta yapılacak muayene ve tedavilerde hastane dışında sağlanabilecek tedaviler sayılmış, maddenin 3. fıkrasında, "Bu madde gereğince yapılacak yardımların, korunan kimsenin sağlığını korumaya, çalışma gücünü iadeye, ve şahsi ihtiyaçlarını karşılayabilme kabiliyetini artırmaya matuftur."; 12.maddesinin 1.fıkrasında, "10.maddede belirtilen yardımlar vakanın devamı süresince sağlanır; ancak, hastalık halinde her vaka için yardım süresi 26 hafta olarak tahdit edilebilir; şu kadar ki, hastalık ödeneği verilmesine devam olunduğu sürece, sağlık yardımları durdurulamaz ve uzun tedaviyi gerektirdiği milli mevzuatla kabul edilen hastalıklarda yukarıda yazılı sürenin uzatılması için hükümler vaz olunur." hükmüne yer verilmiştir.
5013 sayılı Kanun ile kabul edilerek 16.03.2004 tarih ve 2004/7024 sayılı Kararname ile yürürlüğe giren Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi'nin 1.maddesinde, bu Sözleşmenin Taraflarının, tüm insanların haysiyetini ve kimliğini koruyacağı ve biyoloji ve tıbbın uygulanmasında, ayrım yapmadan herkesin, bütünlüğüne ve diğer hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesini güvence altına alacağı; 2.maddesinde, insanın menfaatleri ve refahının, bilim veya toplumun menfaatlerinin üstünde tutulacağı; 3.maddesinde, tarafların, sağlığa duyulan ihtiyaçları ve kullanabilir kaynakları göz önüne alarak, kendi egemenlik alanlarında, uygun nitelikteki sağlık hizmetlerinden adil bir şekilde yararlanılmasını sağlayacak uygun önlemleri alacakları; 4.maddesinde ise araştırma dahil, sağlık alanında herhangi bir müdahalenin, ilgili mesleki yükümlülükleri ve standartlara uygun olarak yapılması gerektiği kurala bağlanmıştır.
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2.maddesinde, Devletin nitelikleri sayılmış ve sosyal bir hukuk devleti olduğu vurgulanmış; 5.maddesinde, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak, kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak Devletin temel amaç ve görevleri olarak sayılmış; 17.maddesinin 1.fıkrasında, "Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir."; 56.maddesinin 3.fıkrasında, "Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet verilmesini düzenler."; 4.fıkrasında, "Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir."; 60.maddesinin 1.fıkrasında, "Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir."; 2.fıkrasında, "Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar." 65.maddesinde, "Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek mali kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir." hükümlerine yer verilmiştir.
663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 27.maddesinin 2.fıkrasının (a) bendinde, "Görev alanına giren ürünlerin ruhsatlandırılması, üretimi, depolanması, satışı, ithalatı, ihracatı, piyasaya arzı, dağıtımı, hizmete sunulması, toplatılması ve kullanımları ile ilgili kural ve standartları belirlemek, bu faaliyetleri yürütecek kamu ve özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek kişilere izin vermek, ruhsatlandırmak, denetlemek ve gerektiğinde yaptırım uygulamak, laboratuvar analizlerini yapmak veya yaptırmak" Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun 3/k maddesinde, "Koruyucu, teşhis, tedavi ve rehabilite edici hizmetlerde kullanılan ilaç, aşı, serum ve benzeri biyolojik maddelerin üretiminin ve kalitesinin teşvik ve temini esas olup, her türlü müstahzar, terkip, madde, malzeme, farmakopemamülleri, kozmetikler ve bunların üretiminde kullanılan ham ve yardımcı maddelerin ithal, ihraç, üretim, dağıtım ve tüketiminin, amaç dışı kullanılmak suretiyle fizik ve psişik bağımlılık yapan veya yapma ihtimali bulunan madde, ilaç, aşı, serum ve benzeri biyolojik maddeler ile diğer terkiplerin kontrolüne, murakabesine ve bunların yurt içinde ve yurt dışında ücret karşılığı kalite kontrollerini yaptırmaya, özel mevzuata göre ruhsatlandırma izin ve fiyat verme işlerini yürütmeye Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı yetkilidir." hükmü yer almaktadır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 62.maddesinde, "Bu Kanun gereğince genel sağlık sigortasından sağlanacak sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanmak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler için bir hak, Kurum için ise bu hizmet ve hakların finansmanını sağlamak bir yükümlülüktür. Sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan genel sağlık sigortalısı ile bakmakla yükümlü olduğu kişiler yararlandırılır. Bu Kanun kapsamındaki kişilere sağlanacak sağlık hizmetleri ve diğer haklar ile kişilerden alınan primlerin tutarı arasında ilişki kurulamaz."; 63.maddesinde, "Genel sağlık sigortalısının ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlıklı kalmalarını; hastalanmaları halinde sağlıklarını kazanmalarını; iş kazası ile meslek hastalığı, hastalık ve analık sonucu tıbben gerekli görülen sağlık hizmetlerinin karşılanmasını, iş göremezlik hallerinin ortadan kaldırılmasını veya azaltılmasını temin etmek amacıyla Kurumca finansmanı sağlanacak sağlık hizmetleri şunlardır:(...)
b) Kişilerin hastalanmaları halinde ayakta veya yatarak; hekim tarafından yapılacak muayene, hekimin göreceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik muayeneler, laboratuvar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbi müdahale ve tedaviler, hasta takibi ve rehabilitasyon hizmetleri, organ, doku ve kök hücre nakline ve hücre tedavilerine yönelik sağlık hizmetleri, acil sağlık hizmetleri, ilgili kanunları gereğince sağlık meslek mensubu sayılanların hekimlerin kararı üzerine yapacakları tıbbi bakım ve tedaviler. (...)
f) Yukarıdaki bentler gereğince sağlanacak sağlık hizmetleriyle ilgili teşhis ve tedavileri için gerekli olabilecek kan ve kan ürünleri, kemik iliği, aşı, ilaç, ortez, protez, tıbbî araç ve gereç, kişi kullanımına mahsus tıbbî cihaz, tıbbî sarf, iyileştirici nitelikteki tıbbî sarf malzemelerinin sağlanması, takılması, garanti süresi sonrası bakımı, onarılması ve yenilenmesi hizmetleri. (...)" hükümleri bulunmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacıya yemek borusu kanseri tanısı konulduğu, tedavisini yürüten doktor tarafından "nivolumab" etken maddeli "opdivo" isimli ilacı kullanılmasının önerildiği, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna davacının tedavisinde kullanılacak "nivolumab" etken maddeli "opdivo" isimli ilaç  kullanılmasının uygun bulunması amacıyla başvuru yapıldığı,  davacı tarafından, ilacın kesinti yapılmaksızın karşılanması istemli başvurunun İzmir Kemeraltı Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin 24/01/2025 tarih ve E.            sayılı işlemi ile reddi üzerine,  iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.


Uyuşmazlıkta, davacının tedavisini üstlenen doktor tarafından "nivolumab" etken maddeli "opdivo" isimli ilacın kullanımı gerektiğinin belirtildiği, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nca da endikasyon kapsamında kabul edildiği, dolayısıyla davacının anılan ilacın teminine yönelik isteminin yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca idarece yerine getirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, 5510 sayılı Kanun kapsamında genel sağlık sigortasından sağlanacak sağlık hizmetleri ve diğer haklardan yararlanmanın; sigortalı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler için bir hak olduğu ve bu hizmet ve hakların finansmanını sağlamanın davalı idarenin yükümlülüğünde bulunduğu, bu sebeple de davacının tedavisinde kullanılmak üzere, doktoru tarafından önerilen ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından da uygun bulunan opdivo isimli ilacın yukarıda anılan uluslararası ve ulusal mevzuat uyarınca idare tarafından kesinti yapılmaksızın karşılanması gerektiğinden, anılan ilacın kesintisiz olarak ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 2.443,20 TL  yargılama gideri ile kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 18.000,00 TL avukatlık ücretinin davalı idare tarafından davacıya verilmesine, YD itiraz aşamasında davalı idarece yapılan 30,00 TL posta masrafının davalı idare üzerinde bırakılmasına, artan posta avansının talep edilmesi halinde derhal, talep edilmemesi halinde kararın kesinleşmesinden sonra resen taraflara iadesine, kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içinde İzmir Bölge İdare Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere, 22/05/2025 tarihinde oybirliğiyle  karar verildi.

Başkan                                                            Üye                                                                  Üye

 
 

İSTİNAF MAHKEMESİ KARARI

T.C.
İZMİR 
BÖLGE İDARE MAHKEMESİ
BEŞİNCİ İDARİ DAVA DAİRESİ 
ESAS      NO    : 2025/
KARAR NO     : 2025/

İSTİNAF BAŞVURUSUNDA 
BULUNAN (DAVALI)                : SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
VEKİLİ                                        : AV.

KARŞI TARAF (DAVACI)         : 
VEKİLİ                                        : AV. AHMET AKYÜZ
                                                      -UETS[16637-36874-03297]

İSTEMİN ÖZETİ                     : Yemek borusu kanseri tanısı bulunan ve kamu emeklisi(4/c) olan davacı tarafından; tedavisinde kullanılan "Nivolumab" etken maddeli "Opdivo" isimli ilacın ücretinin kesintisiz olarak davalı idarece karşılanması istemiyle yapılan başvurusunun reddine ilişkin 24/01/2025 tarih ve E.             sayılı Kemeraltı Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi işleminin iptali istemiyle açılan davada;  5510 sayılı Kanun kapsamında genel sağlık sigortasından sağlanacak sağlık hizmetleri ve diğer haklardan yararlanmanın sigortalı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler için bir hak olduğu ve bu hizmet ve hakların finansmanını sağlamanın davalı idarenin yükümlülüğünde bulunduğu, bu sebeple de davacının tedavisinde kullanılmak üzere, doktoru tarafından önerilen ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından da uygun bulunan "Opdivo" isimli ilacın uluslararası ve ulusal mevzuat uyarınca idare tarafından kesinti yapılmaksızın karşılanması gerektiğinden, anılan ilacın kesintisiz olarak ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptaline karar veren İzmir 2. İdare Mahkemesi'nin 22/05/2025 gün ve E:2025/    , K:2025/        sayılı kararının; ilaçlara dair ödeme hususuna ve raporlama/reçeteleme kriterlerine yönelik usul ve esasların mevcut bulunduğu, dava konusu işlemin söz konusu mevzuata uygun olduğu ileri sürülerek istinaf kanun yolu ile incelenerek kaldırılması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ            : Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK  MİLLETİ  ADINA

Karar veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi Beşinci İdari Dava Dairesi'nce işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların istinaf yolu ile incelenip kaldırılmaları, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 2. fıkrasının  göndermede bulunduğu aynı Kanunun 49. maddesinin 2. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İzmir 2. İdare Mahkemesi'nin 22/05/2025 gün ve E:2025/     , K:2025/        sayılı kararının dayandığı gerekçe, usul ve yasaya uygun olup, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmamaktadır. 
Açıklanan nedenlerle; istinaf başvurusunun reddine, aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait 45,00-TL yargılama giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına, yatırılan posta ücretinin kullanılmayan kısmının Mahkemesince HMK'nın 333. maddesi uyarınca yatırana iadesine, 07/10/2025 gününde  oybirliğiyle  kesin olarak   karar verildi. 

Başkan                                                            Üye                                                                  Üye

 

Avukat Ahmet AKYÜZ / İZMİR

 

Tecentriq ilaç davası avukatı , Trodelvy ilaç davası avukatı , Valamor ilaç davası avukatı , Mabthera ilaç davası avukatı , Lonsurf ilaç davası avukatı , Herceptin ilaç davası avukatı , Yervoy ilaç davası avukatı , Altuzan ilaç davası avukatı , Zejula ilaç davası avukatı , Opdivo ilaç davası avukatı , Keytruda ilaç davası avukatı , kanser ilacı için avukat İzmir, İzmir kanser ilacı davası avukat, izmir sgk ya dava açmak, izmir sgk dava avukatı, sgk dava avukat ıizmir, sgk avukatı izmir, kanser ilacı davası emsal kabul kararı, sgk kanser ilacını karşılar mı izmir, izmir de sgk davalarına bakan avukat, kanser ilacı için sgkya dava, sgk kanser ilacı avukatı, ilaç davası avukatı izmir, izmir kanser davalarına bakan avukat, izmir kanser avukatı, ilaç hukuk avukatı izmir, sgk dava avukat izmir, kanser ilacı davası hukuk bürosu, avukatlık bürosu ilaç davası izmir, izmir de en iyi ilaç avukatı, kanser ilacı davası en iyi avukat, İmmünoterapi davası avukatı izmir , kanser tedavisi için avukat ilaç davası, ilaç hukuku avukatları izmir, izmir de kanser davalarına bakan avukatlar, sağlık avukatı izmir, kanser sgk avukatı izmir, en iyi avukatlar ilaç davası, kanser ilacı için dava izmir, kanser ilacı sgk davası izmir, Tecentriq İzmir avukat, Trodelvy İzmir avukat, Valamor İzmir avukat, Mabthera İzmir avukat, Lonsurf İzmir avukat, Herceptin İzmir avukat, Yervoy İzmir avukat, Altuzan İzmir avukat, Zejula İzmir avukat, Opdivo İzmir avukat, Keytruda İzmir avukat, kanser ilacı izmir , kanser imminoterapi avukatı izmir